5 Aralık 2017 Salı

SEİA Tartışması Nedir?

1980-1990 arasındaki Türk-Amerikan münasebetlerinin önemli bir  tartışma konusu da, 29 Mart 1980 de imzalanan Savunma ve Ekonomik  İşbirliği Anlaşması (SEİA) olmuştur. Beş yıl için imzalanan,  9 maddelik bir esas anlaşma ile, 3 tane "Tamamlayıcı  Anlaşma"dan meydana gelen bu anlaşmaya "EK" olarak da 7 tane  "Tesis Anlaşması" bulunuyordu. Bu tesisler Sinop, Pirinçlik (Diyarbakır),  İncirlik (Adana), Şahintepe (Gemlik), Elmadağ (Ankara), Karataş  (Adana), Mahmurdağ (Samsun), Alemdağ (İstanbul), Kürecik (Malatya),  Belbaşı (Ankara) ve Kargaburun (Tekirdağ) tesisleriydi.

Lakin bu anlaşmanın uygulanması, geçen beş yıl içinde Türkiyeyi  tatmin etmedi. Bir defa, Amerikan yardımlarındaki 7/10 oranı Türkiye'yi  rahatsız ediyordu. İkincisi, bu anlaşma bir "savunma" anlaşması iken,  Amerikan Kongresi'nin bu anlaşmanın uygulanmasına Kıbrıs sorunu,  Ermeni sorunu ve insan hakları gibi savunma ile hiç ilgisi olmayan konuları  da karıştırması, tam bir çelişkiydi. Bu sebeple, Türkiye'ye göre,  Amerika, yapacağı yardımları bu "konu dışı" faktörlere bağlama ve  yardımlar için her yıl karar verme yerine, belirli bir sürede yapacağı  toplam yardımları, tek bir rakamla ve tek bir anlaşma ile taahhüt etmeliydi.
Amerika ile 1985'ten başlayıp 1987 Martına kadar yapılan  müzakerelerde, Türkiye'nin elde ettiği sonuç, sadece havanda su  döğmek oldu. Çünkü, sorunu çözmüş gibi görünen ve Amerika Dışişleri  Bakanı George Schultz ile Türk Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu  arasında 16 Mart 1987 de teati edilen mektuplar, Amerika'nın havada  kalan bir takım vaadlerini ihtiva ediyor, fakat Türkiye lehine elle tutulur  hiç bir şey getirmiyordu. Türkiye, Amerika'ya boyun eğmişti.

Türkiye SEİA konusundaki şikayetlerinde hiç bir çözüm elde edemez  iken, Amerika, 8 Temmuz 1990 da Yunanistan'la imzaladığı "Savunma  İşbirliği Anlaşması" ile Türkiye'ye bir oyun oynamaktan da geri  kalmadı. Zira, bu anlaşma ile Amerika, "Türkiye'nin Yunanistan'a  saldırması halinde, Yunanistan'ın bağımsızlık ve toprak  bütünlüğünü Türkiye'ye karşı korumayı taahhüt ediyordu".  Bu anlaşma Türk kamu oyunda son derece büyük tepki ile karşılandı.  Başkan Bush, Başbakan Turgut Özal'a mektup gönderip bir takım  güvenceler verdiyse de, Türk kamu oyunun Amerika hakkındaki olumsuz  izlenim ve kanaatini silemedi. Bundan dolayıdır ki, Başbakan Özal,  Körfez Savaşında Türkiye'yi de Amerika'nın yanında Irak'a karşı  savaşa sokmak istediğinde, kamu oyunun sert tepkileri ile karşılaştı  ve gerilemek zorunda kaldı.

KAYNAK: 20.Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1995) - Fahir Armaoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder