KIRIM Tatarlarının etnik kökeni; tarih boyunca
Kırım ve civarında yerleşen çeşitli Türk kavimlerine
dayanır.
Kırım’a ilk gelen Türk kavmi,
Hunlardır. Köktürkler, Onogurlar
Kuturgurlar ile M.S. VII. yüzyılda Hazar Türkleri, X. Yüzyıl başlarında
ise Peçenekler , Kırıma yerleşen diğerTürk kavimleridir.
Kıpçaklar, X.yüzyılın sonlarında Peçenekleri mağlup ederek
Kırım'ı ele geçirmişler ve, iki yüzyılı aşkın bir süre Kırım'a hakim
olmuşlardır. Kırım’ın etnik ve kültürel yapısının oluşumunda en güçlü etki
Kıpçak Türklerine aittir. Kıpçakların engin kültür mirasının derin izleri bugün
dahi bütün canlılığı ile Kırım Türklerince yaşatılmaktadır. Kırım Türklerinin
kullandığı dil de Kıpçak Türkçesidir.
Kırım'daki Kıpçak hakimiyeti İslamiyet'in Kırım’da yayıldığı bir
dönem olmuştur ve XI. Yüzyılın sonlarına doğru Türklerin çoğunluğu İslamiyet’i
kabul etmişlerdir. Asya'nın büyük bir kısmına hakim olan Moğol İmparatorluğu
(Cengiz Han Orduları), XIII. Yüzyıl ilk çeyreğinde, Kıpçakları yenerek
yarımadaya hakim olmuşlardır. Cengiz Han İmparatorluğunun parçalanması üzerine,
Kırım, Altın Ordu imparatorluğu hakimiyetine girmiştir.
Altın Ordu¹ Hakimiyeti Kırım’ın etnik, dini ve siyasi geleceğini
kesin olarak belirlemiş ve Kırım’ın tamamen Türkleşmesini
sağlamıştır.
TATAR ADININ KULLANIMI
Kırım Kazan ve İdil boylarındaki ahali , tamamiyle Türk olduğu
halde, kökleriyle bağının kopartılması amacıyla bilhassa Ruslar tarafından
kendilerine "Tatar" adı verilmiştir. Aslında Tatar adı, gerek Anadoluda gerekse
Rusya ve İslam dünyasında Moğolların hakim oldukları saha ahalisi için
kullanılmıştır.
(Örneğin Mevlânâ, Divan-ı Kebir de Anadoluyu tehdit eden
Moğollardan Tatar olarak bahsederek bir gazelinde şu ifadeleri
kullanır:
"Sen Tatardan korkuyorsun;
Çünkü Tanrıyı tanımıyorsun.
Oysa ki ben Tatarlardan iki yüz iman bayrağı yükselteceğim." )
Mamafih “Tatar” adı uzun süre bu Türk boylarınca benimsenmemiş,
ancak Rus siyasi baskısı altında kabul ettirilmiş ve zaman içerisinde Rusların
dışındaki diğer yabancı toplulukların ve Türklerin de kullanması sonucu yavaş
yavaş kabul görmüştür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder